Hâne-î Saadet…
"Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Resûlullâh
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah’’
Nübüvvetin 13. Yılı.
12 Rebîulevvel Pazartesi.
Bir ses yankılandı Medine’nin semalarında:
“Beklenen mübârek yolcu geliyor!”
Ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde:
''Rabbim! Beni mübarek bir menzile kondur. Şüphesiz konaklatanların en hayırlısı sensin." duası ile devesi Kasva' yı salıverdi. İlk günden takva üzerine kurulacak olan mescidin arsasına diz çöktü Kasva ve Peygamberimiz (s.a.v.) Mescidi-i Nebevî'nin temel taşını, elleri ile koydu toprağa.
Böyle başladı Mescid-i Nebevî'nin hem inşası hem irşadı…
Mescid-i Nebevî'nin temelleriyle birlikte manevi temeller de atıldı ve Peygamber iklimi, tüm şehri kapladı.
Yedi ayda tamamlanan Mescid-i Nebevî sadece cemaatle namaz kılmak için kullanılmıyor; toplantılar burada düzenleniyor, öğretim burada yapılıyor, elçiler burada ağırlanıyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in mübarek evi de buradaydı.
Beytünnebi…
Asr-ı saadette, hâne-î saadet olan
Beytünnebi
…
İslâm’ın ve Müslümanlığın fevç fevç tüm cihana yayıldığı
Beytünnebi…
Hicretin 11. yılıydı ve rahatsızlanmıştı Resûlullâh (s.a.v.). Refîk-ı A’lâ yolculuğunu biliyordu artık. Bunu hisseden ashâb-ı kirâma da şöyle seslendi bir sabah:
‘’İyi biliniz ki ben sizden önce gidecek ve sizi bekleyeceğim! Ahirette buluşma yerimiz Kevser Havuzu ’nun başıdır. Benimle buluşmak isteyen elini ve dilini günahtan çeksin!’’
Nübüvvetin 23. Yılı.
12 Rabîulevvel Pazartesi.
Bir ses yankılandı Medine’nin semalarında:
‘’İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn’’
Hz. Ebu Bekir (r.a.) idi sesin sahibi ve
Resûlullâh (s.a.v.)’ın nereye defnedileceği soruları sorulunca:
-Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurmuştu. “Peygamberler vefat ettiği yere defnolunur.’’ Bundan dolayı Hz. Muhammed (s.a.v.) Aişe ’nin odasına defnedilecek.” dedi.
Asr-ı saadette, hâne-î saadet olan
Beytünnebi
Cihan var oldukça hücre-i saadet olacak
Beytünnebi…
‘’Esselâm ey Rahmet-i Rahmân olan son Nebî
Esselâm ey dertlere dermân olan son Nebî’’