De ki!
Sûrelerin güzelliklerini her an anımsamak,
manevi atmosferini gözümüzde ve gönlümüzde hissetmek,
faziletlerinden nasiplenmek gayretiyle…
Seyreyledik Kur’an-ı Kerim’in; saraylarını,
ipek kumaşlarını, bahçe ve bağlarını.
Ve serdeyledik Dört Kûl’ü nakış nakış, ince ince…
Dört Kûl İfadesinden Maksat Nedir?
Kur’an-ı Kerim yüz ön dört sûreden oluşur ve her birinin özel adı vardır.
Sûreler adlarını;
kıssalarda geçen peygamber adlarından(Yunus ( a.s.(, Yusuf (a.s.), İbrahim (a.s.),
toplumlardan (Kehf, Sebe, Kureyş),
sûrede anlatılan olayı hatırlatan kelimelerden (Enâm, Enfâl, Tevbe),
ya da ilk kelimelerinden (Tâhâ, Yâsîn, Sâd) alır.
İlim Ehli; sûre adlandırmalarını Cenâb-ı Hakk'ın bildirmesiyle
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed( s.a.v.) ‘in verdiği hususunda hemfikirdir.
Sûrelerin özel bir adı olduğu gibi, gruplandırılarak ortak bir isimle anıldığı da bilinmektedir.
Bu ortak adlandırmaların da çoğunu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) yapmış
daha sonra bir kısım âlimlerin içtihadıyla genişletilmiştir.
Bu ortak adlandırmalar;
Sûre içeriklerinin birbirine benzemesi,
sûre içinde geçen kelime kökenlerinin eş olması veya benzerlik göstermesi,
sûrelerin aynı kelimelerle başlaması,
sûre isimlerinin yakın anlam taşıması veya faziletlerine binaen ortak isimlerle adlandırılmıştır.
Kırktan fazla bu şekilde adlandırma vardır.
Özellikle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’’in bizzat yapmış olduğu adlandırmalardan bazıları şöyledir: Hûd ve Kardeşleri, Muavvizât, Muavvizeteyn, Zehrâvân…
Bu adlandırmaların yanında; hitapla başlayan sûreler Muhattibât,
yeminle başlayan sûreler Suveru’l-Kasem, içinde secde ayetlerinin bulunduğu sûreler Suveru’s-Secde olarak adlandırılmıştır.
Ortak isimlendirmelerden biri de Dört Kûl” dür.
“Dört Kûl” “Kûl” (قُلْ) ‘’de ki’’ emriyle başlayan dört sûrenin ortak adıdır.
Bu sûreler Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs Sûrelerdir.
Kur'an-ı Kerim'in dört temel esası vardır.
1) Tevhid
2) Nübüvvet
3) Haşir
4) Adalet ve ibadet
“Kûl” ‘’de ki’’ emriyle başlayan ‘’Dört Kûl’’ sûrelerinin ortak bir özelliği de
Kur'an-ı Kerim'in bu dört temel esasından biri olan ‘’Nübüvvet’’i tasdik etmesidir.
Çünkü;
"de ki” emrinin bir mütekellimi vardır;
Allah (c.c.)’tır. Bir de muhatabı vardır; Hz. Peygamber (s.a.v.)' dir.